Ömer Küçükkaya
Köşe Yazarı
Ömer Küçükkaya
 

Düşünmek lazım...

Bugün herbiri birbirinden değerli isimler medyamızı ziyaret ettiler. Düşünce Kulübü Genel Başkanı Ercan Yakut ve yönetim kurulu üyelerinin değer katan ziyaretleri ile keyiflendik. Güneşin sıcaklığının her yeri ısıttığı ve ışığının umutsuzlukları içimizden attığı bir sohbete imza attık. Türkiye'nin önündeki en büyük engel, doğru adımları atacak doğru isimlerin sahne de olmaması diyebilirim. Bunu özellikle Bursa'da çok iyi görmekteyiz. Bursa gibi güçlü sivil toplum kuruluşları olan bir kentte maalesef ne göç sorunu, ne kültür sorunu, ne işsizlik ne de diğer birçok sorun çözülemiyor. Sivil toplum mantığını anlamayan, sivil toplum kuruluşlarını bürokrasi ve siyaset makamlarında birer sıçrama tahtası olarak görenlerin var olduğu bir kentte ve ülkede ne kadar ilerleyebiliriz ki?   Kent ve ülke gündemi her ne olursa olsun, önce düşünmek lazım. Bugün ziyaretimize gelen Düşünce Kulübü Başkanı Ercan Yakut ve Yönetim Kurulu Üyeleri ile bu hususu ve beraberinde getirdiği artı değerleri konuştuk. Yakın bir dönemde olağan genel kurulu gerçekleşecek dernek, yeni döneme güçlü projeler ve hedefler ile koşuyor. Gündemi belirleyen ve gündem konularını, sorunlarını öne çıkaran buluşmalara imza atmayı hedefleyen Düşünce Kulübü, ulusal ve uluslararası konu başlıklarında ve branşlarda ihtisaslaşmak üzere üst üste adımlar atıyor. Dijitalleşme ve sivil toplum gerçeğini kurumlar ve bireyler olarak doğru okumamız gerektiğini ifade eden Başkan Ercan Yakut, "bugüne kadar geldiğimiz süreçte herşeyi değiştiren, yaşam biçimimizin ve yaşam kodlarımızın yeniden belirlendiği bir süreçten geçiyoruz. Görüyoruz ki, pandemi ile birlikte herşey dijitalleşti ve toplum dijital algının güdümüne girdi. Bizde bu değişime ayak uydurmalıyız. Sivil toplum kuruluşlarımızdan kamu ve özek sektör kuruluşlarımıza varıncaya kadar her alanı dijitalleştirirken, toplumu da bu dijitalleşmeye uyumlu hale getirmeliyiz. STK 4.0 ile hedeflediğimiz ana hususta budur" diyor. Türkiye'nin güçlü ekonomileri ve sektörel yapıları birarada bulunduran bir ülke olduğunu değerlendirdiklerinde sivil toplum kuruluşlarının da ama iktisadi teşebbüsler ama farklı projeler ile mali sorunlarını aşabileceklerini ifade eden Yakut; "sivil toplum kuruluşları belediyelere, kamu kuruluşlarına ve kamusal dinamiklere finansal yük getirmemelidir. Her sivil toplum kuruluşu kendi ekonomisini üretebilmelidir" diyerek kavram ve duruşlarda öze dönük adımlar atılması gerekliliğine vurgu yaptı.    Türkiye'yi kendi sınırları içerisinde değerlendirdiğimizde yanıldığımızı uzun zamandır ifade ediyorum. Türkiye, ne bir Avrupa ne de bir Asya ülkesi değildir. Türkiye her anlamda gelişmiş ve gelişimini uzay çağına taşıyan bir dünya kentidir. Uzay ve havacılık çalışmaları, matematik ile kimya merkezli gerçekleşen çalışmalar, arkeolojik bulgular ve daha fazlası bu gerçekliği bize her an kanıtlıyor. Türkiye bir ülke değil, aksine mega bir medeniyetler kentitir. Sınırları içerisinde onlarca ülke insanının yaşadığı, ekonomi ve teknoloji ürettiği, çalışma ve sosyal hareketliliği meydana getiren tüm algıların var olduğu Türkiye, kıtaları buluşturan dev bir şehir diyebiliriz. Türkiye'yi sıradan basit bir ülke gibi değerlendiremeyiz. Türkiye, düşünce hafızamızda derin medeniyet izleri barındıran insanlığın misafir odasıdır. Bu nedenle Düşünce Kulübü'nün varlığını ve beraberinde hayata geçirdiği projeleri önemsiyorum. Z kuşağını tartıştığmız şu günlerde her birinin yeni Z kuşağı olduklarını ifade ettiği Düşünce Kulübü yönetim kurulu ve üyelerine nazik ziyaretleri için teşekkür ederken, herkesi düşünmeye davet ediyorum. 
Ekleme Tarihi: 09 Aralık 2021 - Perşembe

Düşünmek lazım...

Bugün herbiri birbirinden değerli isimler medyamızı ziyaret ettiler. Düşünce Kulübü Genel Başkanı Ercan Yakut ve yönetim kurulu üyelerinin değer katan ziyaretleri ile keyiflendik. Güneşin sıcaklığının her yeri ısıttığı ve ışığının umutsuzlukları içimizden attığı bir sohbete imza attık. Türkiye'nin önündeki en büyük engel, doğru adımları atacak doğru isimlerin sahne de olmaması diyebilirim. Bunu özellikle Bursa'da çok iyi görmekteyiz. Bursa gibi güçlü sivil toplum kuruluşları olan bir kentte maalesef ne göç sorunu, ne kültür sorunu, ne işsizlik ne de diğer birçok sorun çözülemiyor. Sivil toplum mantığını anlamayan, sivil toplum kuruluşlarını bürokrasi ve siyaset makamlarında birer sıçrama tahtası olarak görenlerin var olduğu bir kentte ve ülkede ne kadar ilerleyebiliriz ki?

 

Kent ve ülke gündemi her ne olursa olsun, önce düşünmek lazım. Bugün ziyaretimize gelen Düşünce Kulübü Başkanı Ercan Yakut ve Yönetim Kurulu Üyeleri ile bu hususu ve beraberinde getirdiği artı değerleri konuştuk. Yakın bir dönemde olağan genel kurulu gerçekleşecek dernek, yeni döneme güçlü projeler ve hedefler ile koşuyor. Gündemi belirleyen ve gündem konularını, sorunlarını öne çıkaran buluşmalara imza atmayı hedefleyen Düşünce Kulübü, ulusal ve uluslararası konu başlıklarında ve branşlarda ihtisaslaşmak üzere üst üste adımlar atıyor. Dijitalleşme ve sivil toplum gerçeğini kurumlar ve bireyler olarak doğru okumamız gerektiğini ifade eden Başkan Ercan Yakut, "bugüne kadar geldiğimiz süreçte herşeyi değiştiren, yaşam biçimimizin ve yaşam kodlarımızın yeniden belirlendiği bir süreçten geçiyoruz. Görüyoruz ki, pandemi ile birlikte herşey dijitalleşti ve toplum dijital algının güdümüne girdi. Bizde bu değişime ayak uydurmalıyız. Sivil toplum kuruluşlarımızdan kamu ve özek sektör kuruluşlarımıza varıncaya kadar her alanı dijitalleştirirken, toplumu da bu dijitalleşmeye uyumlu hale getirmeliyiz. STK 4.0 ile hedeflediğimiz ana hususta budur" diyor. Türkiye'nin güçlü ekonomileri ve sektörel yapıları birarada bulunduran bir ülke olduğunu değerlendirdiklerinde sivil toplum kuruluşlarının da ama iktisadi teşebbüsler ama farklı projeler ile mali sorunlarını aşabileceklerini ifade eden Yakut; "sivil toplum kuruluşları belediyelere, kamu kuruluşlarına ve kamusal dinamiklere finansal yük getirmemelidir. Her sivil toplum kuruluşu kendi ekonomisini üretebilmelidir" diyerek kavram ve duruşlarda öze dönük adımlar atılması gerekliliğine vurgu yaptı. 

 

Türkiye'yi kendi sınırları içerisinde değerlendirdiğimizde yanıldığımızı uzun zamandır ifade ediyorum. Türkiye, ne bir Avrupa ne de bir Asya ülkesi değildir. Türkiye her anlamda gelişmiş ve gelişimini uzay çağına taşıyan bir dünya kentidir. Uzay ve havacılık çalışmaları, matematik ile kimya merkezli gerçekleşen çalışmalar, arkeolojik bulgular ve daha fazlası bu gerçekliği bize her an kanıtlıyor. Türkiye bir ülke değil, aksine mega bir medeniyetler kentitir. Sınırları içerisinde onlarca ülke insanının yaşadığı, ekonomi ve teknoloji ürettiği, çalışma ve sosyal hareketliliği meydana getiren tüm algıların var olduğu Türkiye, kıtaları buluşturan dev bir şehir diyebiliriz. Türkiye'yi sıradan basit bir ülke gibi değerlendiremeyiz. Türkiye, düşünce hafızamızda derin medeniyet izleri barındıran insanlığın misafir odasıdır. Bu nedenle Düşünce Kulübü'nün varlığını ve beraberinde hayata geçirdiği projeleri önemsiyorum. Z kuşağını tartıştığmız şu günlerde her birinin yeni Z kuşağı olduklarını ifade ettiği Düşünce Kulübü yönetim kurulu ve üyelerine nazik ziyaretleri için teşekkür ederken, herkesi düşünmeye davet ediyorum. 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gazetehalk.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.